FDI Update ile, güncel mevzuat, uluslararası tahkim davaları ve icra kararları hakkında bilgi veriyoruz. Ayrıca, yabancı pazarları hedefleyen yatırımcılara rehberlik etmek amacıyla Türkiye, Orta Doğu, Afrika ve BDT'den haber ve içerik paylaşıyoruz.

Çevrimiçi Pazaryeri Satışlarında Sorumluluk: Çiçeksepeti Kararı

Meslek hayatımın en ilginç derslerinden birini, kariyerimin başında, bir müvekkil toplantısında aldım. Girift bir projede, yüklenicilerden biri, davranışı ile zincirleme olarak birden çok yüklenicinin sözleşmelerini ihlal etmelerine sebep olmuştu. İşveren müvekkilimizin atması gereken adımları izah etmek için toplantıya çağırılmış, yarım saatten fazla bir süre içerisinde tablolar ve çizelgelerle kompleks sorumluluk ağını ve sözleşme hükümlerini izah etmiştim. Ancak toplantıda “büyük patron”un suratındaki sabırsız ifade gözümden kaçmamıştı. Toplantıdan çıkarken, şirketin yöneticilerinden birine sunumu nasıl bulduğunu sordum ve büyük patronun çok beğenmediğini hissettiğimi söyledim. “Güzeldi” dedi, “ama bu kadar uzatmana gerek yok. Bir dahaki sefere, kimin kafasına vurmamız gerekiyor, söyleyip geçsen yeter.”

Türk Yargıtay’ı, Çiçeksepeti (özellikle özel günlerde adrese teslim çiçek, tatlı ve hediyelik eşya siparişi verebilmenize imkan tanıyan bir internet sitesi) ile ilgili bir tüketici uyuşmazlığında yakın tarihte verdiği bir kararda (25 Ocak 2022 tarihli Resmi Gazete’de yayınlandığı şekli ile, Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 2021 / 4000 Esas Numaralı, 15 Kasım 2021 tarihli kararı), en azından geçmiş Sevgililer Günü’nde istenilen kalitede iletilmemiş olan siparişler için kimi kovalayabileceğimizi netleştirdi. Çiçeksepeti’nde bazı ürünler şirket tarafından doğrudan satılıyor. Bazılarında ise site sadece ürünü sağlayan kurum ile alıcı arasında aracı oluyor. Doğruya doğru – sitenin arayüzünde, bir ürün satın alırken, ürünü sağlayacak olanın kim olduğunu anlamak çok kolay değil. Bu ancak, satış esnasında internet üzerinden kurulan mesafeli satış sözleşmesinde net olarak ortaya çıkıyor. İnternet alışverişlerinde bu sözleşmeleri okumadan onaylamanın yerleşmiş bir uygulama olduğunu (!) bilirsiniz. Problem de tam olarak buradan çıkıyor.

 

Çiçeksepeti üzerinden trüf çikolata siparişi veren bir alıcı, teslim alınan trüflerden birinin içerisinden sigara izmariti çıkması sebebi ile Çiçeksepeti’nden bedel iadesi istiyor (not: Anglo-Sakson hukuk kültürü ile ilgili olan okuyucularımız, Donoghue v Stevenson kararından, bunun yenilebilir / içilebilir bir ürünün içinden çıkabilecek en kötü şey olmadığını takdir edeceklerdir). Tüketici Hakem Heyeti, ve Çiçeksepeti’nin itirazı ile kararı inceleyen Mahkeme, alıcının “www.ciceksepeti.com ismine duyduğu güvenle söz konusu hizmeti almaya çalıştığı” gerekçesi ile alıcıyı haklı buluyor. Yargıtay ise farklı bir açıdan yaklaşıyor – mesafeli satışlar için uygulanan kanun hükümleri uyarınca, Çiçeksepeti’nin bir “aracı hizmet sağlayıcı” olduğunu belirtiyor ve alışveriş neticesinde kurulan mesafeli satış sözleşmesinin diğer tarafının Çiçeksepeti değil, nikotin oranı yüksek trüf çikolatalarını Çiçeksepeti internet sitesinde pazarlayan pastane olduğunu tespit ediyor. Yargıtay, fırsattan istifade, önemli bir prensip ortaya koyuyor ve “aracı hizmet sağlayıcının, elektronik ortamını kullanan kişilerin içeriklerini kontrol etmek, içerik ve içeriğe konu mal veya hizmetin hukuka aykırılığını araştırmakla yükümlü olmadığını” belirtiyor. Dolayısıyla, bedel iadesinin ancak ilgili pastane tarafından alıcıya yapılabileceğini belirtiyor ve Çiçeksepeti’ni sorumluluktan kurtarıyor.

 

Elektronik ticaret mevzuatı, Türk hukukunda hala gelişme aşamasında. Teknolojinin ve hızla büyüyen e-ticaret şirketlerinin arka arkaya kurup değiştirdiği düzene kanun metinleri her zaman yetişemeyebiliyor. Ancak – en azından aksi kanun ile düzenlenene kadar – aracı şirketlerin sorumluluğu ile ilgili olarak Yargıtay emsal olarak alınabilecek bir karar vermiş durumda. İnternet alışverişi tutkunları olarak alabileceğimiz en önemli tedbir ise, şimdilik, genelde ödeme ekranlarında görebileceğiniz mesafeli satış sözleşmelerinde “kafasına vurabileceğimiz kişi” olan satıcı tarafın kim olduğuna bakıp, güvenilir olup olmadığını tartmaktan ibaret.

Yunus Emre Bakiler, Ortak

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 2021 / 4000 Esas Numaralı, 15 Kasım 2021 tarihli kararı

Metnin tamamına erişmek için aşağıdaki linke tıklayınız

Scroll to Top